Her şeyi olduğu gibi bırakıp “en iyisini” umamayız. Gezegenimiz zor durumda ve doğal sistemlerini onarmak, yeniden bitkilendirmek ve canlandırmak için harekete geçmemiz gerekiyor. Bu konuda öncü olan tüketiciler değil, işletmeler olmalı. Neden? Çünkü işletmelerin çok daha büyük bir etkisi var (ve dürüst olalım, bugün karşılaştığımız sorunların çoğunu yaratanlar da onlar).
Ancak çoğu işletme sadece umursuyormuş gibi davranmaktadır. Hepsinin web sitesinde, “önemsediklerini” gösteren, projeleriyle övündükleri bir “sürdürülebilirlik” sayfası yer almaktadır. Ancak ağaç dikmek, giydiğimiz kıyafetlerin %90’ının plastikten oluştuğu ve bu kıyafetlerin her yıkandıklarında suyumuzun mikroplastiklerle kirlendiği gerçeğini değiştirmiyor.
2040 yılına kadar karbon nötr olma vaadi sadece çok geç değil, aynı zamanda ormansızlaşmayla bağlantılı malzemelerin kullanılmasının yol açtığı hasarı düzeltmiyor.
Sürdürülebilirlik anlamını yitirmiş bir terim haline geldi. Bahsettiğim gibi bir veya iki şeyi yapan işletmelere “sürdürülebilir” denir; ama bu yeterli değil.
Yenileyicilik ise aldığımızdan fazlasını geri vermekle ilgilidir ve çözümün bir parçası olmak istiyorsak tüm işletmelerin hedeflediği yeni standart olmalıdır. İşletmeleri daha iyisini yapmaya motive etmek istiyorsak neyi başarmaya çalıştığımız konusunda net olmamız gerekiyor. Bu yüzden mesajımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Rejeneratif işletmeler büyük resme bakar. Her işletme bir yolculuk halindedir; kimse mükemmel değildir; yaptığımız her şey gezegenimizi etkiler. Ancak insanlara ve gezegene karşı olan görevini iyi niyetle kalbine koyan işletmeler, çevreye zarar veren seçimler yapmayacaktır. İşleri her zamanki gibi yapmaya devam etmeyeceklerdir. Yenileyici işletmeler, her sipariş için yalnızca bir ağaç dikmekten fazlasını yapıp, ormansızlaşmaya neden olduğunu bildikleri malzemeleri rejeneratif olanla değiştirmeye başladılar bile.
Eğer dünyayı iş yoluyla daha iyi bir yer haline getirmek istiyorsak, her şeyi olduğu gibi tutmaktan daha fazlasını yapmalıyız. Yenilenebilir işletmelere daha çok ihtiyacımız var.