← blog

Kararlılık kavgacılığı gerektirmez!

Somut başarı ve uzun soluklu İlişki yaratma sanatında ustalaşmak

01.10.2023

Berfu Aksoy

İç kavgalarını bitiremeyip etrafa sıçratanlar muhtemelen başlığı görüp bu yazıyı zaten okumayacaklar bile ; ) O yüzden biz bizeyiz.

Çevremizi saran savaşlar ve şiddet arasında, kararlılık ile kavgacılık arasındaki çizgiyi ayırt etme zamanının geldiğini düşünüyorum. Siyaset, liderlik ve iş dünyasında, ne yazık ki kararlılığın, kavgacılık ve küstahlıkla eş anlamlı olduğu yanlış bir algı var. Bana göre bu, cehaletin veya narsistik davranışın en açık göstergesi.

Sağlam kararlar almaya çalışan birçok birey, belki Hollywood filmleri ve dizilerinin etkisiyle belki de egolarının bitmek bilmez gücü elinde tutma, kontrol etme açlığı nedeniyle, saldırganlık, çatışma ve küstahlık sınırını geçer ve sonra istediklerini elde etmek için yaptıkları zorbalık ve şiddetin haklılığını savunurlar.

Gelin şunu baştan netleştirelim: Kararlılık, kavgacılığı, küstahlığı gerektirmez. Aslında, saldırganlığa ihtiyaç duymadan açık ve kesin kararlar alabilme ve uygulayabilme yeteneği, sadece etkili bir liderin değil, “gerçekten” saygın her insanın ortak özelliğidir. Bir şirkette veya ülkede “tek adam yönetimine” maruz kalan herkesin, “gerçekten” saygın bir kişi derken ne kastettiğimi kesinlikle anlayacaklarına eminim.

“Bu beceriyi kazanmanın sadece kişisel ve profesyonel ilerlemeniz için değil, aynı zamanda uyumlu ilişkileri geliştirmek ve daha barışçıl, verimli bir dünya inşa etmek için dönüştürücü olacağını kısa sürede keşfedebilirsiniz.

Kararlılık, etkili liderliğin, kişisel gücün ve yaratıcı sorun çözme becerisinin temelidir. Sıklıkla belirsizlikler varken bile, güven ve netlikle seçimler yapmayı gerektirir.

Kararlı olmak ile kavgacı-küstah olmak arasındaki karışıklık aslında talepkar olmanın yanlış anlaşılmasından kaynaklanır. Talepkar olmak, isteğinizi, düşüncelerinizi, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı doğrudan ve saygılı bir şekilde ifade etmeyi içerir. Bu, zaten her bireyin doğru iletişim için sahip olması gereken bir özelliktir. Kararlılık ise, seçimler yapmayı ve onları sahiplenmeyi içerir. Bu ikisi, aslında kavgacılığa kaymadan da mükemmel bir şekilde uyum sağlayabilir.

Kavgacı olmadan kararlı olmakta ustalaşmanın ilk adımı, her iki özelliğin psikolojik temellerini anlamaktır. EQ olarak kısaltılan duygusal zeka, kararlılık ile kavgacılık arasındaki doğru dengeyi sağlamada hayati bir rol oynar. Yüksek EQ ve öz-saygının kahramanlar ve liderler yarattığı, düşük EQ ve özsaygının sosyopatlar ve diktatörler yarattığı neredeyse kesin bir gerçektir. Böyle bakınca, dünyanın dört bir yanında nasıl savaşların arasında sıkışıp kaldığımızı tahmin etmek hiç de zor değil. Peki siz kim olmak istiyorsunuz? Sağlam, saygın barışçıl mı, yoksa ekibinizde, ailenizde, şirketinizde veya ülkenizde zorbalık eden mi?

Özsaygı, duygu düzenleme becerisi ve empati, tepki ve kararlarınızı etkileyen duygularınızı tanımanıza ve bunu ilişkilerde yararınıza kullanmanıza yardımcı olur.

İletişim bilgisi ve becerilerini kararlılığınızı, gerilime neden olmadan, karşı tarafa iletilmesi için araç olarak kullanabilirsiniz. Farklı iletişim tarzları ve stratejilerini iyi bilmeniz, sert biri olarak tanınmamanızı veya karşı tarafça yanlış anlaşılmamanızı sağlayacaktır.

Kararlı ve sağlam duruşun en basit yolu karşıdakini iyi dinleyebilmek. Ve iyi haber şu ki, karşı tarafın konu hakkında ne bildiğini ve ne düşündüğünü öğrenmenin de en ucuz ve en kolay yolu. Diğer insanlarla gerçekten etkileşimde bulunarak, görüşlerine saygı gösterirseniz güven oluşturursunuz ve kavga etmenize gerek de kalmaz. Sadece söylediklerinin son kısmını tekrarlayın ve bakış açılarını anladığınızdan emin olmak için ufak detaylar sorun ve bırakın anlatsınlar. Bu kadar kolay!

Bence, her şeyde olduğu gibi, dengeyi bilmek ve çeşitliliği kabul etmek, olayı kavgaya çevirmeden kararlı olma sanatında ustalığın göstergesi. Şunu kabul edelim, her insanın kendi düşünceleri, duyguları, motivasyonları ve kişiliği var. Onların yerine kendinizi koymak zorunda değilsiniz, ancak düşünce tarzlarını anlarsanız, hayal ettiğinizden veya karar verdiğinizden çok daha iyi çözüm fırsatları yakalayabilirsiniz.

Biliyorum, dünya genelinde kişisel, siyasi, ekonomik ve çevresel olarak zor zamanlardan geçiyoruz, ama kendinizden vaz mı geçtiniz? Veya çocuklarınızın geleceğinden?

Şunu dürüstçe söyleyelim, zorba, kavgacı, kışkırtıcı politikacıların, yöneticilerin eylemlerinden şikayet edebiliriz, ama onların tavrını bir dakikada değiştirmeyeceğiz. Ama en azından global zorbalara nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi gösterebiliriz. Her zaman kendimizi başkalarına karşı kararlı ama aynı zamanda sağduyulu davranacak şekilde değiştirme gücümüz var. Asıl bunu seçmiyorsak dönüp gerçekten kendi gölgemize bakmamız gerekir.

Kararlılığınızı insanları iyi etkileyecek bir meziyet olarak kullanın, başkalarını mağdur etmek için değil. Kimin ne zaman, hangi konumda karşınıza çıkacağını bilemezsiniz.